Menisküs Hareketi Engeller mi?

Menisküslerimiz eklem içinde konumlandıkları alanda esnek yapıları sayesinde kemiklerin birbirlerine olan konumlarına destek sağlamaktadırlar. Eklem hareket açıklığı içerisinde dizin tüm yüzeyleri her zaman karşılıklı temas halinde değildir. Farklı açı ve pozisyonlardaki bu değişik temas yüzeylerini arttırmak için menisküslerin sağlıklı bir şekilde yapılarını korumaları gerekmektedir.

Eklemlerimizn aşınmaya başladığı ilk zamanlarda özellikle sadece yuvarlanma değil de dönme hareketinin de görüldüğü iç menisküs üzerinde bir stres artışı meydana gelir. İç eklem ağrısı olarak tarif edilen bu ağrı kalça ekleminin erken dönem ağrıları ile de karışabilmektedir. Ayırıcı tanıda kalça eklem hareket açıklığının değerlendirilmesi özellikle önem taşır. Bunun dışında radyolojik incelemeler ve kas ve bağ yapı değerlendirmeleri önemlidir.

Bu yazının konusu ola menisküslerin hareketi engelleyebildikleri bazı olayları kapsamaktadır. Baldır kemiğinin üst kısmında yer alan uyluk kemiğinin eklem dışına doğru yönelmesini engellemek için bir tampon, bir eşik görevi görürler. Değişik açı ve pozisyonlardan ani ve kuvvetli hareketler başlamak aşınmış ve bağları esnemiş kişilerde ani harekete izin vermezler. Dizde kilitlenme tabir edilen bu yapının temelinde bağlardaki gerçek ve göreceli uzamaların sorumlu olduğu düşünülmektedir.

Bahsedilen hastalar kimlerdir?

1: Aşırı kilo aldığı için dizlerinde dışarıya doğru açılanması olan ve sonradan gelişen şekil bozuklukları olan bireyler.

2: Başlangıçta açısal deformiteleri olan ve zamanla artış gösteren hastalar

3: Spor yapmayı sevmeyen kişilerde dizin iç kısmında kaslarda zayıflık geliştiği için esnekliği artmış bireyler

4: Diz kapağı sorunlu hastalar

Eklemin yaralanmaya başladığı ilk anlarda eklem dışına doğru yer değiştiren menisküs ön (boynuzu) kısmı eklemde boşluk hissi yaratarak hareket açıklığını sınırlar. Bunun dışında kova sapı menisküs yırtığı gibi durumlarda, menisküsler eklemi kilitlemeye kadar giden hareket sınırlamaları yaparlar.

Eklem yüzeylerindeki kıkırdak yapılarının veya yeni oluşmuş osteofitlerin varlığı menisküslerin yukarıda bahsedilen mekaniğini yapamamalarına neden olduğu için yırtılma ve hasarlarına engel olmaktadırlar.

Yazının özü: Anatomik yapıyı fonksiyonuyla birlikte değerlendirmelidir.

meniskus2

BİZ SİZİ ARAYALIM

    Kireçlenme Yani Tıbbi Adıyla Osteoartrit Nedir?

    Bazı eklemlerin en sık görülen kronik bir hastalığıdır. Dejeneratif eklem hastalığı adı da verilmektedir.

    "Aşınma" ile oluşan eklem iltihabı yani artrit, osteoartrit (OA) olarak isimlerle de adlandırılır. Eklemleri oluşturan kemiklerin üzerindeki kıkırdak kaplamaların veya yastıklama görevi olan menisküslerin yaralanmasına bağlı ağrı, sertlik ve şişlik görülür. Eklem yapılarındaki yıkımda zamanla artış meydana gelir. Kıkırdak yüzeylerinde yara oluşarak kıkırdakta çukurlar oluşur. Zamanla kıkırdağın altındaki kemiğe doğru hastalık sirayet ederek kistik boşluklar ve artmış kemik yoğunluğu, kireç birikimlerinin oluşmasına neden olur.

    Osteoartrit Belirtileri

    Osteoartritte en sık görülen belirtiler sertlik, sabah veya dinlenme ve sonrası ağrı, tutukluk olarak karşımıza çıkar. Klinikte özellikle ilk karşılaşılan bulgu etkilenen eklemlerde artmış aktivite sonrası şişlikler olmaktadır. Eklem hareket açıklığında azalma, takılma, kıtırtı sesleri ve giderek bacağın şeklinde çarpılmalar gözlenebilmektedir.

    Osteoartrit Nedenleri

    Osteoartriti oluşumundan sorumlu özel tek bir nedeni yoktur. Çeşitli faktörler arasında aşırı kilo,yaralanmalar veya aşırı kullanma ve genler de dahil olmak üzere birçok sebep sayılmaktadır. OA gelişimine yol açar. Osteoartrit için "aşınma ve yıpranma" olarak özetlenen zamanla eklemlerin mekanik etmenlerin neden olduğuna inanılır.

    Genler: Çeşitli genetik özellikler OA gelişimi için sebepler arasında sayılabilirler. Olasılıklar arasında kollajen üretiminin azaldığı sendromlar sayılabilirler. Bu anormallikte osteoartrit ilgili kıkırdağın hızlı ve normalden daha erken yaşlarda kaybı ile oluşur. Diğer kalıtsal özellikleri bir araya geldiği karmaşık hastalıklar da kemiklerde hafif hasarlar oluşmasına neden olabilir.

    Araştırmacılar, daha önce de artmış ağrı duyarlılığına bağlı FAAH denilen bir gen sayesinde başka hastalığı olmayan insanlarda da OA olanlara göre daha az olduğunu tespit etmişlerdir.

    Ağırlık: Yüksek vücut ağırlığına sahip olmak kalça ve dizler üzerinde ek bir baskı yapar. Daha hızlı eklem kıkırdak yıkımına neden olabilir. Araştırmalarda kilolu olan kişilerin elinde dahi osteoartrit riski arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Bu çalışmalar fazla yağ dokusunun eklemlere zarar verebilecek enflamatuar kimyasallar (sitokinler) ürettiğini göstermektedir.

    Yaralanma ve aşırı Yüklenme: Tekrarlayan hareketler ya da (örneğin bir kırık veya bağ yırtılması gibi) eklem yaralanmaları osteoartrite yol açabilirler. Bazı sporlar, aşırı kullanma, zorlayarak ardarda yüklenmeler neticesinde kıkırdak yıkımını hızlandırabilir. Eklemler, tendonlar ve bağlar zarar görerek de OA gelişebilmektedir. Ayrıca kıkırdak dokusu uzun süre ayakta kalmak, tekrarlayan eğilme, ağır kaldırma ya da diğer hareketler nedeniyle de çabuk yıpranmaktadır.

    Kasların zayıflığı veya dengesizliği veya desteklediği eklemlerde bozulan hareket dinamikleri nihayetinde kıkırdak bozulmasına yol açabilir.

    Diğer etmenler: Çok sayıda başka faktör osteoartrit gelişimine katkıda bulunabilir. Bu faktörler kemik ve vücut için çok fazla büyüme hormonu üretimi(= akromegali ), artmış demir metabolizması (=hemokromatozis), romatoid artrit gibi bazı kronik hastalıklar OA gelişimine katkıda bulunurlar.

    Osteoartrit Tanısı

    Osteoartrit teşhisi hastanın tıbbi geçmişi ve fizik muayenesi ile konmaktadır. Laboratuvar testleri, röntgen ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) taraması ile takip edilebilir. Hastalığın klinik değerlendirme yöntemleri olarak sayılabilirler.

    Osteoartrit Tedavisi

    OA tedavi seçenekleri kilo yönetimi, fiziksel aktivite değişimi,sınırlı sayıdaki ilaçlar, eklem yüzey değiştirme ameliyatları ve diğer çeşitli eklem içi enjeksiyon tedavileri sayılabilirler.

    osteoartrit

    BİZ SİZİ ARAYALIM

      Robotik Cerrahi

      Robotik diz cerrahisi

      Hastalar tarafından sıklıkla merak edilen ama henüz ülkemizde kullanılmayan bir teknolojiyi bu yazımızın konusu olarak ele aldık. Robotik teknolojilerin kullanımı imalat sanayii başta olmak üzere birçok endüstriyel alanda ve günlük yaşamımızda yaygınlaşmaktadır. Günümüzde evlerimizin temizliği, akıllı telefonlar, otomobiller gibi bir çok gündelik cihazlarda yardımcı olarak robotik teknolojiyi kısmen de olsa kullanmaktayız. Ancak, diğer teknolojik gelişmelerde olduğu gibi, robot teknolojisi yavaş da olsa ortopedi ameliyathanelerine girmektedir. Cerrahi robotlar hekimlere yol göstermek, sahada ölçüm yapmak gibi alanlarda kullanılmaktadır. Protez gibi yüzey kaplamaları yapılması gereken tedavilerde malzemenin vücutta konumlanması özellikle önem taşır. Ayrıca protezlerin kalınlığı da önemlidir. Daha ince malzemelerin kullanılmaya başlanması ancak daha detaylı hazırlık kesilerine ihtiyaç duyarlar. Sayılan bu ihtiyaçlardan ortaya çıkan robotik sistemler farklı teknolojileri kullanırlar.

      Bir çoğunda hastalara ameliyat öncesi detaylı değerlendirmeler yaparak üç boyutlu düzlemlerin oluşturulması için tıbbi görüntülemeler yapılmaktadır. Görüntülerin üzerindeki planlamaya sadık kalarak süreç ameliyathanede takip edilir.

      Amerikan Cerrahlar akademisinin resmi sitesinde Dr Mihalko imzasıyla yayımlanan bir makalede; Ortopedi ve Travmatoloji alanında uygulanan cerrahide robotik sistemler üç allt başlıkta ele alınmaktadırlar:

      Aktif sistemler ROBODOC® (Curexo Technology Corp.) ve Caspar (bilgisayar destekli cerrahi planlama ve robotik) teknolojileri, özerk biri gibi görevleri yerine getirme yeteneğine sahiptirler. Öte yandan Pasif sistemler herhangi bir cerrahi prosedür sırasında cerrahı bilgilendirmek gibi işlevler üstlenirler. Kendi başlarına bir eylemi yapamazlar ve sürekli doktor kontrolü altında bulunmak zorundadırlar.

      Pasif robotik sistemler bilgisayar destekli kesi kılavuzları yarı aktif sistemleri, cerrahi eylemleri yönlendirmek kontrol etmek ve hareket alanlarını güvenli sahalara sınırlamak için navigasyon teknolojilerini kullanılırlar. Doğal olarak da son kontrol hala cerraha bağlıdır.

      Ülkemizde de en sık kullanılan robotik cerrahi sistemlerden biri olan Da Vinci Cerrahi Sisteminde cerrahın el hareketini hastanın içinde taklit eden teknolojiler özellikle prostat ameliyatlarında sıklıkla kullanılmakta olup, ancak ortopedi ameliyatlarında kullanımı sınırlıdır.

      Robotik teknolojinin kullanılmaya başladığı Diz cerrahilerinde sistemler unikompartmantal yani yarım protez olarak adlandırılan diz protezlerinin yerleştirilmesinde kullanılırlar. Yarı aktif bir sistemdir ve ameliyat esnasında kullanılmak kaydı ile bir bilgisayarlı tomografi ön görüntülemesini temel alır. İmplant yerleştirilmesi için gerekli kemik yatağının hazırlanması ince ve kesin bir yöntem ile yapılır. Kemik üzerinde yapılan işlemlerde bazı kısıtlamalar kullanır. Dokunsal geribildirim olarak özetlenecek bu teknoloji sayesinde daha evvel kullanılan standart kesi kılavuzlardan bağımsız ve sınırsız şekilde kemik hazırlığı yapılır. Bu sayede en az kemik kaybedilmesi sağlanabilinir. Genel olarak, total diz artroplastisi (TDA) ve unikomportmantal diz protezi bileşenlerini konumlandırmak için daha ince bir tekniği kullanabilseler de bildirilmiş yakın veya uzun dönem sonuçları bulunmamaktadır. Daha uzun süreli hasta izlem sonuçlarının klinik olarak sonuçlarını göstermek gereklidir.

      Daha yeni bir teknoloji olan navigasyon sistemlerinde kesiler serbest olarak yapılmakta ve daha başarılı sonuçları olabileceğine inanılmaktadır. Bu teknoloji sayesinde implant yerleştirme ve doğru hizalama için cerrahlara yardım etmek üzere preoperatif üç boyutlu görüntüleme yöntemleri kullanılır.

      Dezavantajları arasında üreticiye özgü enstrümantasyonlar gerektirmesidir. Hantal, ağır alet ve setlerin yanı sıra sterilizasyon kabusunu ortadan kaldırmak için potansiyel ek çalışma odası gereklidir.

      Serbest navigasyon destekli cerrahilerde üreticinin belirlediği parametrelerde Cerrahi testere kullanabilmek için gerçek zamanlı haptik teknolojiler yol gösterici olarak kullanılırlar. Kemiklerin üzerinde kesme düzlemini gösteren cerrahi planlar dışında implant konumlandırılmasına yeltendiğinde testere kapanır. Yaygın ve rutin bir şekilde bu teknolojilerin kullanımı olmamasına rağmen bu tip yönlendirici yardımcı cerrahi teknolojiler gelecekte daha çok başvurulacaktır.

      Robotik teknoloji kullanımı gelecekte de implant tasarımı ve cerrahilere hastaya özgü bir yaklaşım sağlayacaktır. Sadece robotik freze teknolojisi ile bile dakikada implantasyon için özel seramik kron oluşturabilir. Böylece robot teknolojisi birgün özel ortopedik implantların oluşturulmasını sağlayabilir.

      Hayatımızda robotik kullanımı artmaya devam edecek ve sadece diz artroplastisinde değil diğer ortopedik uygulamalarda da kullanımı yaygınlaşacaktır. Robotik teknoloji ile hedeflenen objektif sonuçlara günümüz subjektif cerrahi prosedürlerini taşımak günümüzün en önemli uğraşı alanı olacaktır.

      robotik-cerrahi

      BİZ SİZİ ARAYALIM

         

        Suni Menisküsler

        Diz eklemi içinde yer alan menisküsler sık hastalanan dokulardır. Hastalanan kısımları sıklıkla artroskopi adı verilen endoskopik cerrahi yaklaşımla kısmi çıkarılarak tedavi edilirler.

        Cerrahi olarak yapılan çıkarma işlemine gerekçe menisküs dokusunun kanlanmasında karşılaşılan sorunlardır.

        Eklem içinde konumlanan bu dokular eklem kapsülüne tutundukları sınırlı bir alandan beslenebilmektedirler.

        Bu sebeple eklemin merkezine doğru uzantılarında görülen yırtıklar dikilseler bile iyileşmemektedirler.
        Basit veya tekrarlayıcı zorlamalar neticesinde kaybolan bu dokuların yokluğunda eklemlerimiz de erken dönemde kireçlenmeler meydana gelmektedir.

        Menisküs noksanlığının önüne geçmek üzere tasarlanmış çeşitli suni menisküs alternatiflerine artık kolayca erişilebilmektedir.

        Bizim de klinik pratiğimizde sıkça başvurduğumuz bu yöntemle aynı seansta dahi kaybolan menisküs dokusu yerine uni menisküs yerleştirilebilmekteyiz.

        Bu sayede kemiklerin birbilerine karşı oluşan aşındırıcı stresler azalmakta ve kireçlenmeni önüne geçilmektedir.

        Poimer bazlı bu yapılar gözenekleri sayesinde içine dokunun yürüyerek yerleşmesine izin vermesi sayesinde sadece bir doku görevi üstlenmekle kalmayıp aynı zamanda yeni gelişecek bir vücüt içi dokuya kılavuzluk etmesi açısından önemli bir yeniliktir
        Daha evvel menisküs dokusu çıkarılmışolan hastalarda dahi eklem içine yerleştirilen bu implantlar sayesinde eklem içerisinde yokluğun neden olduğu hareket dengesizlikleri ortadan kaldırılabilmektedir.

        Eklemin en önemli kısmı olan kıkırdağın korunması bakımından menisküs implantları son derece önemli tıbbi ürünler olarak yüz güldürmektedir.

        Knee sport support

        BİZ SİZİ ARAYALIM

          Menisküs

          Menüsküs Nasıl yırtılır?

          Diz eklemine gelen ani darbeler,

          Hızlı koşarken birden durma,

          Ani dönüşler diz ekleminde kayma, burulma, dönme gibi kontrolsüz hareketlerin yansımasına ve dolayısı ile kimi zaman bir sesin de eşlik ettiği iç yaralanmaya neden olurlar.

          Ani ve şiddetli bir ağrıyı şişlik takip eder. Bacağın üstüne basma ve hareketlerinde ağrı görülür.

          Yaralanmanın şiddetine bağlı olarak da iç, dış, ön ve arka çapraz bağlar da yırtılabilirler.

          Bende menüsküs yırtığı var mı? (Teşhisi)

          Dizde takılma

          Çömelme ve bacağının üzerine oturmada kısıtlanma

          Şişme

          Topallama

          Diz içi kısmında ve çevresinde hassasiyet

          Hareketlerde ses duyulması

          Diz ve menüsküs Muayenesi

          Rahatsızlığın detaylı sorgulanması ile başlar. Dizde ve çevresindeki şişlikler hassasiyetin elle aranması şiddetinin tespit edilmesi için menüsküsün cilt yüzeyindeki izdüşümü noktalarına temas edilir.

          Muayenesinde uzanmış pozisyonda yatan hastaya hekim tarafından bükme açma sırasında sıkıştırma ve döndürme hareketleri yapılarak yırtık kesim radyolojik görüntü ile örtüşüp , örtüşmediği araştırılır.

          En bariz yapılan muayene manevrası geliştiren hekimin adıyla Mc Murray testi olarak anılır.

          Bunun dışında yüzüstü yatan hastada veya ayakta çömelme kalkma esnasında da farklı testler ile menüsküslerin yapısı muayene edilebilinir.

          Menüsküs tedavisi ve artroskopi:

          Tamamı eklem içerisinde ve iki büyük kemiğin arasında yer alan bu kıkırdaksı yapılar artroskopi adı verilen bir teknik ile önce teşhisi netleştirilerek ardından tedav edilirler.

          Artroskopi

          Kelime anlamı olarak eklem içini gözlemek manasına gelir. Eklem içini gözleyen ucu ışık iletecek şekilde geliştirilmiş optik çubuk yardımı ile eklem içinden alınan görüntünün kamera sistemi aracılığıyla ekrana yansıtılması işlemidir. Bu arada eklem içi sıvı (serum) ile şişirilerek görüntüleme kolaylaştırılır.

          Bu yöntemin üstünlüğü: Eklemin yapısı bozulmadan görüntülenmesi ve müdahale edilmesidir. Bu sayede en az hasar ile hemen aynı günde ayağa kalkabilecek kadar iyileştirilmiş hastalara ulaşmaktır

          menuskus

          menuskus2

          BİZ SİZİ ARAYALIM

             

            Bağlar ve Tamir

            Ön Çapraz Bağ

            Dizin içerisinde çapraz şekilde yer alan ve dizi bir emniyet kemeri gibi öne doğru hareket etmesine engel olan bir bağdır.

            Ani durma, darbe ve burulma hareketiyle sporcular başta olmak üzere, hareket kontrolünü kısmen kaybeden hastalarda gözlenir.

            Tedavisi artroskopi eşliğinde cerrahi olarak yapılır hastanın aktivite derecesine göre çift ve ya tek bandaj üzerinden yapılır.

             

            baglar-ve-tamir

            BİZ SİZİ ARAYALIM

              Belde Kireçlenme

              Omurga Kireçlenmesi

              Omurga, Omur cisimlerive aralarındaki disklerden meydana gelir. Omur cismi, arasındaki disk ve arka elemanlarda yer alan faset eklemi bir fonksiyonel üniteyi oluşturur. Şekilleri bulunduğu bölgeye göre boyun, sırt, bel, sakrum ve kuyruk sokumu şekliyle adlandırılırlarsa da aslında aynı fonksiyonel ünitenin tekrarı niteliğindedirler

              Omurga Kireçlenmelerinde bölgelere göre tedavi

              Boyun (Servikal) bölgesi:

              Servikal bölgede laminektomi, laminoplasti, enstrümanlı füzyonlar, disk protezi ve omur cismi kafesleri en sık başvurulan cerrahi yöntemlerdir. Her birinin farklı uygulama alanları ve olası komplikasyonları olduğu için her olgunun kendi içinde ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastanın yaşı hastalığının seyri cerrahi yaklaşımın yerini, seviyesini sayısını ve hareketin korunması önceliğini değerlendirilmesini gerektirir. Kireçlenmenin başlangıç aşamasında ilk şikayet genelde disk dejenerasyonuna bağlı yakınmalardır. Yapılan incelemelerde çeşitli derecelerde basılara yol açan disk hastası ve de sıklıkla siyah disk hastalığı olarak adlandırılan klinik durumla karşılaşılır.

              Laminektomi

              Hastanın ensesinden yaklaşımla yapılacak laminektomi nöral gevşetme üzerinde erken dönemde başarı sağlasa da instabilitesi olan hastalarda durumu daha da güçleştirmektedir. Laminektomiden sonra kamburlaşme ve çökme görülme olasılığı % 11 ile 14 arasında bildirilmiştir. Rhee ve arkadaşları C2 ve altındaki seviyeler deği uzanan geniş laminektomilerde ekstansör adelelerin de kemikten sıyrılması neniyle kamburluğa gidiş daha yüksek oranda karşımıza çıkacaktır. Uzun dönemde karşılaşılan kamburlaşma hem nöral dokunun tekrar sıkışmasına hem de başlıca kendisi boyun ağrısı nedeni olmakatadır yoshida ve arkadaşları. Operasyon sonrası oluşabilecek instabilitelere karşı omurgayı metal yapı ve vidalarlar ile desteklemek ardından da kemik kaynamayı elde etmek için füzyon uygulamaları burada etkili olmaktadır. Posterior yaklaşım tercih ettiğimiz olgularda lateral mass plakları tercih edilmektedir. Onüç dereceyi geçen lokal kifoz açılanmalarında anterior dekompesyon veya laminoplasti tercih edilmesi gerektiği savunulmaktadır.sudave arkadaşları Boynun önünden yapılan cerrahiler(Anterior yaklaşımlar) Ense yaklaşımlarında ardışık olarak daha uzun meafe ve omurlara ulaşılabilme avantajının aksine kısa girişimlere izin vermektedir. Üç seviyeye değin sağladığı üstünlük ile daha yoğun tercih edilmektedir Raove arkadaşları . Yine plakla tespit uygulanan olgularda üç seviyenin üzerinde tespit yetenekleri şiddetle yorgunluğa bağlı olarak azalmaktadır. Tk seviye boyun fıtığında bu yaklaşımın en çok tercih edildiği cerrahi tedavi şeklidir. Nöral basıya sebep olan disk ve kemik çıkıntıları, hatta kifoz nedeniyle basıya neden olan omur cismi gibi dokuların direk olarak çıkarılmasına izin vermesi bu tekniğin en önemli avantajıdır.

              1: Omurilik kanal çapının 13 mm’nin altına inmesi (dinamik incelemede12 mm),

              2: Omur cisimleri alt ve üst platformu ve yakın komşulukta kanala uzanım gösteren osteofiter oluşum,

              3: Serbest fıtıklaşmış parçaların omur cisim arkasına kayarak omuriliğe baskı yapması,

              4: Birden çok seviye ameliyatlarda omurgayı kısmi hareketsizleştirmek için uygulanan intervertebral füzyonlarda temas yüzeyini arttırmak için ve kamburlaşmış kısmın çıkarılması için başvurulmaktadır Rao ve arkadaşları. Servikal stabilite ve yük taşımada vertebra cisimlerinin büyük rolü olduğu için bu bölgede yapılan kemik eksizyonlarının kemik grefteri ile takviye edilmesi gerekmektedir. Kullanılan greftin boyu ile füzyon arasında ters ilişki bulunmaktadır.

              Boynun önünden yerleştirilen kaynamayı arttırıcı kemik ve kafesler, stabiliteye katkısı açısından olumlu diğer uygulamalardır. Bu cihazların sayesinde araya konan kemiğin stabilitesi ve mesafenin çökmesinin negatif etkileri azaltılır, erken dönemde de dengenin oluşması sağlanır. Giderek yaygınlığı ve çeşitliliği aran bu cihazların doğrudan cilt dışından (perkütan)konarak mesafede şişebilen formları da bulunmaktadır.

              Laminoplasti tekniği: Tek taraflı ve çift taraflı gerçekleştirilebilinir. Oluşturulan dekompresyonun idamesi için kemik grefti veya laminoplasti plağı uygulamalarının yanı sıra tek tarafı adele sıyırılarak ameliyat sonrası dönemde kifoza gidişi azaltmaya yönelik teknikler bilinmektedir.

              Avantajları:

              iyi nöral doku dekompresyonu

              düşük psödoartroz

              düşük kan kaybı

              kısa cerrahi süresi

              Omurgada hareket yeteneğini koruma konsepti ve disk protezi:

              Anatomik bölgesiden bağımsız olarak tüm disk protezlerindeki anan prensip aynıdır. Bugüne değin uygualanan eklem protezleri tecrübelerine dayanılarak benzer metal ve polietilen kombinasyonları ile eğilme hareket ve dönme yeteneklerine izin veren ve çıkarılan disk mesafesine yerleştirilen bir cihazdır.

              Bu cihazın uygulanmasındaki başlıca koşullar omurganın dengesinin bozulmuş olmaması, şekil bozukluğu bulunmaması ve faset eklem kireçlenmesinin eşlik etmemesi olarak sayılabilinir. Boynun önünden yaklaşımla yerleştiriliyor olması dolayısı ile servikal diskektomi ve füzyon cerrahilerine alternatif iken, lomber omurgada yaygın kullanılan yaklaşımın posterior olması nedeniyle daha az kullanm alanı bulmaktadır. Amerikan gıda ve ilaç dairesi (FDA) tarafından onaylanmış ilk disk protezi 2004 yılından beri kullanılmakatadır (Charite DePuy Spine). Kullanımdaki asıl gaye füzyon sonrası komşu disk mesafelerinde görülen dejenerasyonun önüne geçmektir. Kısmi disk protezi konsepti daha yeni uygulama olup, diskin dış halkasının korunara çekirdek hidrojel ile replase edilmesi esasına dayanır. Laminotomi yolu ile yereştirilen bu cihazın ön çalışmaları halen sürmektedir. (PDN;Raymedica Bloomington,MN). Bunun yansıra hafızalı metal ve polikarbon bazlı alaşımlar enjekte edilen kimyasallar ile deneyler devam etmektedir. Gelecekte doku mühendisliği ile poliglikolik ve polilaktik asitten inşa edilmiş bir suni çatı içerisinde laboratuar ortamında veya konak hayvanda üretielecek disk yardımı ile biyolojik disk protezi uygulaması için de çalışılmaktadır. Hilibrand ve kirkpatrick Diskektomi uygulanan hastaların %10’unda reherniasyon olması ve opere olan hastaların %27’si disk hsatalığı nedeniyle tekrar cerrahi geçirmeleri ndedeniyle disk dokusunun dinamik tespit yöntemlere iyi cevap verdiği ve yeniden geliştiği akılda tutulmalıdır.

              Sırt bölgesi (Torakal Spondiloz):

              Omurga kireçlenmesi her ne kadar tüm omurga kolonunda etkili bir hastalık olsa da torakal bölgede daha nadiren semptomatik olmaktadır. Bunda torakal bögenin göğüs kafesi ile desteklenmesinin verdiği stabilite artışınsın yanı sıra hareketliliğinin de oldukça sınırlanmış olmasının rolü bulunmaktadır. Bu bölgedeki disk hacminin daha az olması ve doğal olarak öne eğimli olan bu kısımda yükün ve dejenerasyonun daha ziyade ön tarafta yer almasına yol açar dolayısıyla yakınmalar oldukça nadir olarak karşımıza çıkarlar.

               

               

              belde-kireclenme2

              BİZ SİZİ ARAYALIM