Omuz Eklemi yapısı ve hareketleri

Kolumuzun üst kısmındaki humerus kemiğinin başı ile kürek kemiğinin ucundaki glenoid yuvası birlikte omuz eklemini oluştururlar. Aslında omuz sadece bu eklemle sınırlı olmayan kürek kemiğinin göğüs kafesi üzerindeki hareketleriyle daha geniş planda oynaklığa ulaşır. Bu iki yapıya birlikte omuz eklem kavşağı adı verilmektedir. Omuz bölgesi bu sayede hareket açıklığı anlamında en geniş hareket alanına sahip eklemdir. Oynaklığın yüksek tüm eklemlerde olduğu üzere stabilite yani denge durumunu koruma sorunları bu eklemin de önemli hastalıklarındandır.

Hastalıkların yaş ile ilgisi 

Kişinin yaşına göre farklı dönemlerde değişik hastalıkların sıklığında artışlar gözlenmektedir. Yaşlılarda ve zamanla kamburlaşan omurgaya bağlı kürek kemiğinin aldığı yatay pozisyonlar dolayısıyla çalışma açısı değişen liflerde sürtünmeye bağlı aşınma ve yırtılma önemli bir problemdir. Omuz çıkığı ve alışkanlık haline gelmiş omuz çıkıkları genç erişkinlerde aktivite artışından dolayı daha sıklıkla karşılaşılmaktadır.

Omuz çıkığı ve instabilitesi

Omuz çıkığı, eklemi oluşturan humerus kemiğinin glenoid yuvasını terk etmesinin sonucunda gözlenir. Çıkıklar, spor yaralanması veya düşme sonucunda gözlenir. Mekanizma olarak omuzun aşırı dışa dönmesi ve eklemin gövdeye yaklaşması sonucu uygulanan kuvvet sonucu gerçekleşir. Omuz çıktığı yöne göre değişik öne arkaya yukarı gibi isimlerle adlandırılmaktadır. Eklemin çıktığı an oldukça önemli ve ağrılı bir eklem rahatsızlığı olup acil tedavi gerektirir. Aciliyetin sebeplerinden birisi de kapsül içi sinovyal sıvının dolaşımı bozulduğu için kıkırdak canlılığını olumsuz etkilenmesidir. Çoğunlukla kapalı yöntem olarak adlandırılan anestezi altında yapılan manevralarla eklem yerine yerleştirilmesi ile tedavi edilir.

Öne omuzu çıkmış bir hasta resmedilmiştir. Burada hastanın omuz başına ait kavsinin kaybolması ve kemiğin vatka giyilmiş bir elbise misali apolet belirtisi verdiğine dikkat ediniz.

20 yaşından küçük hastalarda gözlenen çıkıklar ayrı tutulmak kaydı ile eklemin kapalı olarak yerine konması travmatik (=kaza ile) meydana gelen ilk çıkıklarda yeterli olmaktadır. Omuz başı eklemden dışarı çıkarken kapsül bağ kıkırdak gibi dokularda yırtılma kopma şeklinde hasarlara yol açar. Kapalı olarak yaralanan bu dokuların iyileşmesi için belli bir müddet (hastaya göre değişmekle beraber genelde 3 hafta) askı veya bandaj kullanılması çıkığın alışkanlık haline gelmemesi için özellikle önemlidir. Bandajın şekli, büyüklüğü, kullanım süresi hastanın yaşadığı çıkık yönü ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Kol bandaj ve askıları

Son zamanlarda gövdeye sarar yapılan bandajlamaların hastaların rehabilitasyonlarında önemli hareket kısıtlaması sorunlarını beraberinde getirdiği bilimsel çalışmalarla bulunmuştur. Kolun gövde ile arasında açılanma ve elin karşıya uzandığı şekliyle bandajlanması daha iyi netice verdiği için yastıklı omuz kol askıları tercih edilmektedir.

Eklemin iyileşmesine yardımcı olunması açısında hareket açıklığını kalıcı olarak sınırlamamak gerektiği akılda tutulmalıdır.

Erken yaşlarda karşılaşılan tüm çıkıklar ve tekrarlayıcı yani alışkanlık haline gelmiş çıkık olan bireylerde omuz ekleminde stabilizör yapılarda kalıcı hasar görüldüğü için artroskopik olarak tamir edilmeleri gerekmektedir. Yapılan çalışmalarda artroskopik ameliyatlar teknik bir engel yoksa açık cerrahilere eşdeğer başarı vermektedir.

Omuz eklemin yuvasını oluşturan kürek kemiğinin de bir çıkıntısının (glenoid fossa) etrafını labrum adı verilen bir kıkırdak sarar. Bu kıkırdak eklenti sayesinde eklem daha esnek bir derinlik elde eder. Bu yapının çıkma esnasında kemikten kopması ile omuzun sabit ve dengeli duruşu bozulmuş olur. Kopan labrumun (Bankart lezyonu) dikilerek omuz kemiğinin yuvayı terk etmesinin önünde engel bariyer haline getirilmesi için gereklidir. Eklemin ve hatta ciltte neredeyse yara açılmadan kamera kontrolü altında yırtılan bu yapının tekrar kemiğe dikilerek destek olunması prensibine dayanır.(Artroskopik Bankart tamiri)

Bankart tamiri ameliyatı yapılan bir hastanın eklem içi fotoğrafında şekilde görüldüğü üzere labrumun eklem kenarından ayrışması iki adet dikişle tekrar kemiğe yaklaştırılarak dikilmiş ve omuzun eklemden çıkmasına engel olunmuştur.

BİZ SİZİ ARAYALIM